Pınarhisar | ilçe, ikinci seviye idaresi

Turkey / Kirklareli / Pinarhisar /
 ilçe, ikinci seviye idaresi, sırf sınırlar
 Bir fotoğraf yükle

Pınarhisar’ın İlk Çağ’a kadar uzanan bir geçmişi vardır. O devirlerde soğuk ve sıcak kaynak suları ile meşhurdu. Zamanın seçkin ve varlıklı insanları bu kaynaklara gelerek şifa ararlar, sunaklarda bulunur, dini törenler yaparlardı. Tarihçi Hammer buraya “Kaynaklar (Menbaalar) Kalesi” demiştir. İlkçağ tarihçileri Trakya yarımadasının en büyük deresini bu kaynaklardan çıkan suların oluşturduğunu söylerler.

Pınarhisar’ın Bizans İmparatoru II. Teadosius zamanında (M.S.425) Semendirek Tekfuru Kozmos Dimitraydis tarafından kurulduğu bilinmektedir. Kurulduğu zaman “kaynak” anlamına gelen “Virisis” adı verilmiştir. Daha sonra “Müstahkem Köy” ya da savunma amaçlı yer anlamında “Verisse” denilmiştir. “Kaynaklı Kale” de denildiği bilinmektedir. Pınarhisar’ın kaleleri bu yıllarda yapılmıştır. Ancak zaman içerisinde Pınarhisar’a “Yolun Ucu” veya “ Uç Kale” anlamında “Usturgas” da denildiği olmuştur.

1657 yılında Melek Ahmet Paşa ile Kaynarca’da buluşan Evliya Çelebi ise Pınarhisar’ın İstanbul Tekfuru tarafından kurulduğunu söylemektedir.

Pınarhisar kurulduğu zaman, Doğu Roma sınırları içerisinde bulunuyordu. Katip Çelebi tarafından övülen Pınarhisar “güçlü burçlar ve sur kalıntılarıyla, kasabanın ortasında, tebeşir-kireç gibi kar beyazlığındaki kayalardan çıkan son derece soğuk ve sıcak kaynaklarıyla güzel manzaralı” olarak anlatılmaktadır.


Pınarhisar 448 yılından itibaren bir süre Hunların egemenliğinde kaldı. 595 yılında Avarlar bölgeyi istila etti. Pınarhisar 1190 yılında Haçlılar tarafından işgal edildi. Bu işgalde Pınarhisar büyük zarar görmüştür.1264 yılında bölgeye Tatar saldırıları olmuştur.


Pınarhisar 1368 yılında I.Sultan Murat yönetimindeki askeri birliğin akıncı komutanı Gazi Mihal tarafından Bizanslılardan alınmıştır. Pınarhisar’ın fethinde bulunan akıncı komutanlardan biri de Horasan Erenlerinden Binbir Oklu Ahmet Baba’dır. Binbir Oklu Ahmet Baba burada bir süre sonra tekke kurmuştur. Tekkeler Osmanlı Devletinin kuruluş ve fetih yıllarında misyoner dervişlerin bir inanç, kültür ve sosyal dayanışma amacıyla organize oldukları yerlerdir. Fetih yıllarında Pınarhisar hala Hıristiyan mistisizminin merkeziydi ve burada Roma ve Bizans kültürü vardı. Bu kültür karşısında Türkleştirme ve İslamlaştırma hareketini yürütecek, dengeyi kuracak bir çalışmaya ihtiyaç vardı ki bunu Binbir Oklu Ahmet Baba ile Haydar Baba yaptılar. Binbir Oklu Ahmet Baba öldüğü zaman I.Murat Hüdavendigar onu “ Sir-Merd Arslan” (Yiğit İnsan ) olarak nitelendirmiştir. Türbesi bu söz üzerine yapılmıştır.

Pınarhisar Fetih döneminde özellikle Bulgaristan’ın alınmasında yararlılıkları görülen Köse Mihallerden Aziz Paşa’nın oğlu Gazi Mihal’in arpalığı olarak bilinmektedir.

Evliya Celebi 1658’li yıllarda gördüğü Pınarhisar’ı şöyle anlatıyor. “Fetihten sonra yıkılmıştır. İçinde imareti,yani yoksullara yemek verilen bir yeri yoktur. İçinde koyun ve keçiler kışlar, kalenin dışında kalan mahalle Hisar Mahallesinden daha bayındırdır. Bu da Sancak Beyi’nin oturduğu yer olmasından, ona ayrılmış olmasındandır. Yüzelli akçelik yani gümüş paralık geliri olan bir kazadır.

Burada Vezir-i Azam’a ait başka bir yer vardır ki, o da hükümetindir. Sipahi Kethüda ve yeniçeri serdarı ( atlı asker ve onların komutanları) vardır. 400 kiremitli evi ve bahçeli evleri bulunmaktadır. İki küçük Camii vardır. Camilere gidenler çoktur. 100-150 kadar katır alan üç büyük hanı bulunmaktadır. Bir de küçük hamam vardır. Fakat Pınarhisar’da herkesin hamamı olduğu için kasaba hamamına ihtiyaç duyulmamaktadır. Hamamın işlememesi birde Hıristiyanların çok oluşundan ileri gelmektedir. Yirmi kadar küçük dükkancığı bulunmaktadır. Kasabanın ortasında bir kayadan kalın bir su çıkmaktadır ki, çıkarken büyük gürültü yapmaktadır. Temmuz ayında da buz gibi soğuktur. Bu su on değirmen çevirecek kadar çoktur. Bağ ve bostanları sulayarak Ergene nehrine akmaktadır.”

1877-78 yıllarında çıkan Osmanlı-Rus savaşında Pınarhisar işgale uğrayan yerler arasındadır. Rus işgali tüm Trakya’da olduğu gibi Pınarhisar’da da onarılmaz yaralar, can ve mal kaybına neden oldu. Halk büyük ızdırap çekti. Göç hareketi başladı. Yine Balkan savaşının büyük bir bölümü de Pınarhisar bölgesinde geçti.

1912 yılında Bulgarlar Pınarhisar’ı işgal etti. Buralara büyük bir vahşetle gelen düşman bir yıl sonra perişan halde geri çekilmek zorunda kaldı. Fahrettin ALTAY Komutasındaki Aşiret Süvari Alayı 21 Temmuz l913 ‘de Pınarhisar’ı düşmanlardan geri aldı.

Milli Mücadelenin başladığı 1919 yılından itibaren Mustafa Kemal Paşaya destek verenlerin arasında Pınarhisar da gelmektedir. Pınarhisar Müdafaa-i Hukuk Heyeti Başkanı Bahaeddin Bey, Mustafa Kemal Paşanın 23 Nisan 1920’de kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisine bağlılık bildirmiştir.


25 Temmuz 1920’de bu kez Yunanlılar Pınarhisar’ı işgal etti. Pınarhisar 8 Kasım 1922 tarihinde düşmandan geri alındı.
Nearby cities:
Koordinatlar (Enlem ve Boylam):   41°38'40"N   27°30'2"E
  •  17 km
  •  28 km
  •  45 km
  •  106 km
  •  111 km
  •  187 km
  •  233 km
  •  284 km
  •  346 km
  •  378 km
This article was last modified 7 yıl önce